Kişisel verilerin korunması kanununa neden ihtiyaç duyuldu ?
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUNU’NA NEDEN İHTİYAÇ DUYULDU?
Son 20 yılda iletişim ve bilişim alanlarında çok hızlı gelişim yaşandı. Bu gelişimlerin hayatın her alanında getirdiği sayısız fayda var;
Konfor alanımızdan ayrılmadan alışveriş, bankacılık işlemleri ve resmi işlemlerimizi yorulmadan yapabiliyoruz.
Bu kolaylıklara rağmen gelişimin getirdiği olumsuzluklar da var. Yüzyıllardır çok değişmeyen suç şekillerinde son 20 yılda radikal değişiklikler yaşandı. Yeni trend: SİBER SUÇLAR…
Yaşamımızı kolaylaştıran bilişim evreninde hiç olmadığı kadar kişisel verilerimiz dolaşmaya başladı. Ne yazık ki kötü niyetli kişiler, farkında olmadan bıraktığımız izlerle kişisel verilerimize erişmeye ve bu verileri kullanarak suç işlemeye başladı. İşin kötüsü bu suçların bedelini suçlulardan çok gerçek kişiler ödüyor. Yaşanan siber suçları azaltmaya yönelik önlemler, ne yazık ki hep suç işlendikten sonra geliştirilebiliyor. Bu yüzden kötüler hep önde…
Kişisel verilerin ele geçirilip suça alet edilmesinin önüne geçilmesi için yasal düzenlemeler yapılması kaçınılmaz bir ihtiyaç haline geldi. Bu ihtiyacın giderilmesine yönelik olarak 2016 yılında 6698 sayılı KİŞİSEL VERİLERİ KORUMA KANUNU yayımlandı.
Kanunla gerçek kişilerin kişisel verilerinin korunması ve siber suçlardan zarar görmesinin engellenmesi hedefleniyor. Eş zamanlı olarak, giderek artan oranda kişisel veri kullanan tüzel kişilerin, veri korumaya yönelik yetilerinin geliştirilmesi ve olası bilgi kaçaklarının engellenmesi sayesinde hem tüzel kişiliğin hem de bu tüzel kişiliğe kişisel verileri emanet edilen gerçek kişilerin korunması amaçlanıyor.
Kişisel verilerin korunması kanunu ile ilgili pek çok detaya ilerleyen günlerde değinmeye çalışacağız. Bir sonraki yazımız ise kanunun kapsamı ve tüzel kişilerden talep ettikleriyle ilgili olacak.
Yeniden görüşmek üzere sağlıcakla kalın…